Düzenli Kolajen Kullanmanın Cilde Faydaları

Kim daha genç görünen bir cilt sahibi olmak istemez ki? AraÅŸtırmalar, dünyada birçok insanın bunun için ciddi bir zaman, efor ve maddi kaynak harcadığını ortaya koyuyor. YaÅŸlanma karşıtı (anti-aging) uygulamaların önemli bir bölümünün, ciltteki sarkma ve kırışıklıkların giderilmesi, daha güzel ve gergin, nemli bir cilde sahip olmayı amaçladığı bilinen bir gerçek. Cildin daha genç görünmesi ve cilt güzelliÄŸi için yaygın uygulama, topikal tedavi yöntemleri (doÄŸrudan deriye uygulanan krem, solüsyon ve lokal enjeksiyonlar gibi) iken, oral tedavilerin, bileÅŸenlerin bağırsaktaki asit ve enzimler tarafından parçalanması nedeniyle etkin olmadığı yönünde bir kanı mevcuttur.
 

Bilimsel çalışmalar ise bu konuda kolajenin etkisine özel bir pencere açıyor: Yapılan birçok çalışma hidrolize kolajenin bağırsakta emildiÄŸini ve daha sonra kan akımı yoluyla deriye ve eklemlere verildiÄŸini göstermiÅŸtir.[1]

Kolajen yönünden zengin bir beslenme planı, cilt görünümünde önemli bir geliÅŸme gösterir. Ä°nsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan birçok klinik araÅŸtırma beslenme yoluyla alınan kolajen peptitlerin yüksek bir oranda sindirilip cildin çeÅŸitli katmanlarına ulaÅŸtığını ortaya koymuÅŸtur.[2] Cilt kuruluÄŸu ve kolajen ağının hızlandırılmış bir ÅŸekilde parçalanması, cilt yaÅŸlanmasının ayırt edici özellikleridir. Beslenme, cilt saÄŸlığını ve dolayısıyla görünümünü etkileyen önemli bir faktördür. Cilt saÄŸlığını iyileÅŸtirmek için çok çeÅŸitli diyet takviyeleri sunulmaktadır. Kolajen peptitler, nutrikozmetik ürünlerde biyoaktif bir bileÅŸen olarak kullanılır ve preklinik çalışmalarda cilt bariyeri fonksiyonunu iyileÅŸtirdiÄŸi, kolajen ve hiyalüronik asidin sentezini indüklediÄŸi ve fibroblast büyümesini ve göçünü teÅŸvik ettiÄŸi gösterilmiÅŸtir.[3]

Yapılan bir deneyde 120 kiÅŸi 90 gün boyunca günlük olarak test ürünü (kolajen) tüketmiÅŸtir. Ürünü tüketenler, plasebo ile karşılaÅŸtırıldığında cilt elastikiyetinde genel olarak bir artış göstermiÅŸtir (+%40; p<0.0001). Deri biyopsilerinin histolojik analizi, güneÅŸ elastozunda bir azalma ve ürün grubunda kolajen lif organizasyonunda iyileÅŸme olduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Bu sonuçlar, kiÅŸilerin kendi algıları (anketler) ile doÄŸrulanmıştır, çünkü katılımcılar ciltlerinin daha nemli ve daha elastik olduÄŸunu kabul etmiÅŸlerdir. Ek olarak, kolajen tüketiminin eklem aÄŸrısını % 43 oranında azalttığı ve eklem hareketliliÄŸini %39 oranında artırdığı gözlemlenmiÅŸtir.[4] Sonuç olarak, kondroitin sülfat, glukozamin, L- karnitin, vitaminler ve minerallerle kombine edilen kolajen biyoaktif peptitlerlin ağızdan alınımı cilt yaÅŸlanmasının ve eklem saÄŸlığının klinik parametreleri önemli ölçüde iyileÅŸtirdiÄŸini gösterdi.[4]    

Hidrolize kolajen tüketiminin deride de faydalı etkileri olduÄŸunu gösteren bir diÄŸer önemli çalışma Japonya’da yapılmıştır. Bu çalışma, hidrolize kolajen takviyesi alacak olan 20 saÄŸlıklı Japon kadınla kolajen takviyesi almayacak gruba (19 gönüllü) karşı cilt hidrasyonu üzerine yapılmıştır. Japon kadınlarının günlük kolajen alımının faydaları 60 gün boyunca kolajen almayanlarla karşılaÅŸtırıldığında ciltlerinin su tutma kapasitesinin, kolajen hidrolizat tüketmeyenlere oranla arttığı belirlenmiÅŸtir.[5][6]
 

Ayrıca günlük kolajen peptit alımının cilt hidrasyonunu iyileÅŸtirdiÄŸini gösteren bir çalışmanın sonuçları da sunulmuÅŸtur. Çalışmayı yapan kiÅŸiler balık kolajen peptitlerinin 6 hafta boyunca alınmasından sonra kadın gönüllülerin cilt durumunun subjektif iyileÅŸtiÄŸini bildirmiÅŸlerdir. Çalışmaya katılan gönüllüler arasındaki pozitif yanıt yüzdesi çok yüksek çıkmıştır. Bu çalışmayı, aynı araÅŸtırma grubunun  25-45 yaÅŸları arasındaki saÄŸlıklı kadın gönüllüler üzerinde yapıldığı bir çalışma izledi .[7] Bu çalışmada 2,5, 5 ve 10 gr balık kolajen peptidi uygulanmış ve kolajen takviyesi almayanlar ile karşılaÅŸtırılmıştır. Stratum corneum hidrasyonu baÅŸlangıçta ve 4 hafta sonra ölçüldü. Tedavi edilen grup (5 gr ve 10 gr) ile kolajen takviyesi almayanlar arasında 30 yaşından büyük kiÅŸilerde anlamlı bir fark gözlenmiÅŸtir.[7]

BaÅŸka bir çalışmada günlük kolajen peptit takviyesinin cilt özellikleri üzerindeki etkisini deÄŸerlendirmek amacıyla  32 saÄŸlıklı gönüllü 12 hafta boyunca kolajen almak üzere randomize edilmiÅŸlerdir. Bu çalışmada gönüllüler günlük 3g kolajen ve 500mg C vitamini almışlardır. Hidrasyon, transepidermal su kaybı ve elastikiyet gibi cilt özellikleri deÄŸerlendirilmiÅŸ, veriler günlük kolajen peptit takviyesinin cilt hidrasyonunu ve elastikiyetini geliÅŸtirdiÄŸini, ayrıca düÅŸük doz C vitamininin birlikte alınmasının da kolajen peptitin cilt özellikleri üzerindeki etkisini artırdığını göstermiÅŸtir.[8]

PACHA, içerdiÄŸi doÄŸal kolajen ile bağırsakta emilimi ve dolayısıyla biyo-yararlılığı yüksek bir fonksiyonel gıdadır. Özellikle Zencefil ve Limonlu PACHA, zencefil mucizesinin yanı sıra, limonun içerdiÄŸi zengin C vitamini ile kolajen peptitlerin vücut tarafından emiliminin daha hızlı ve etkin olmasına hizmet etmek için tasarlandı.

PACHA’nın tamamen temiz içeriÄŸi, bir diÄŸer deyiÅŸle tatlandırıcı ve koruyucu herhangi bir kimyasal içermemesi, kolajeni alırken bedeninize ve dolayısıyla cildinize sıfır kimyasal yüklenmesini saÄŸlamaktadır. PACHA ile kolajen ihtiyacınızı laboratuar yerine mutfaktan çıkan, taze ve temiz bir gıda ile alırken, bir yandan da saÄŸlıklı ve lezzetli bir atıştırmalığın tadını çıkarın!