10.05.2020
Vücut içindeki aminoasit havuzları mevcut diyet ile alınan proteinlerle zenginleÅŸir ve dolar. Vücut gerekli farklı protein sorumluluklarında, gerekli yerlerde kullanılmak üzere bu aminoasitleri depolar ve sonrasında kullanır. Fiziksel aktivite sonrasında, boÅŸalan kolajen depolarının yerine konulması için kolajen sentezinde hızlı bir artış meydana gelmektedir.[1] Bu sebeple vücuttaki aminoasit depolarını kolajen içinde bolca bulunan, prolin, glisin, alanin ve arginin gibi amino asitlerce düzenli beslemek gerekir.
ABD’de Penn State University tarafından 2008 yılında yapılan akademik çalışmada fiziksel olarak aktif olan ve eklem hastalığı olmayan sporcularda kolajenin aktiviteye baÄŸlı eklem aÄŸrısı üzerindeki etkisi araÅŸtırıldı. Bu çalışmaya üniversitenin spor takımından ve bir spor kulübünden 147 gönüllü sporcu katıldı. 147 katılımcıdan 97’sinden elde edilen veriler istatistiksel olarak deÄŸerlendirildi. 147 gönüllü, 72’si erkek ve 75’i kadın olmak üzere rastgele iki gruba ayrıldı. Gruplar; 10 g kolajen hidrolizat (CH-Alfa) içeren 25 mL sıvı formülasyon alan bir grup ve ksantan içeren 25 mL sıvıdan oluÅŸan plasebo alan bir gruptan oluÅŸturuldu. Bu diyet takviyesi kolajen hidrolizatı ile tedavi edilen sporcularda eklem aÄŸrısının iyileÅŸtiÄŸi, 24 haftalık ilk klinik çalışmalarında gözlenmiÅŸtir. Bu çalışmanın sonuçları, yüksek riskli bir grupta eklem saÄŸlığını desteklemek ve muhtemelen eklemlerin bozulma riskini azaltmak için kolajen hidrolizatın kullanımının önemini ortaya çıkarmıştır. Çalışmanın boyutuna ve sınırlamalarına raÄŸmen, sonuçlar kolajen hidrolizatı tüketen sporcuların atletik performans üzerinde olumsuz etkisi olan parametreleri (aÄŸrı gibi) azaltabileceÄŸini göstermiÅŸtir.[2]
Bir baÅŸka çalışmada, 27 erkek 12 hafta boyunca günlük bir egzersiz programına katılırken günlük 15 gram kolajen almıştır. Egzersiz yapan ancak kolajen almayan erkeklerle karşılaÅŸtırıldığında, daha fazla kas kütlesi ve gücü kazandıkları görülmüÅŸtür. [3]
Farklı spor kategorilerindeki sporcular üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmada; 2 sene boyunca kolajen peptid, BCAA ve arjinin karışımı alan sporcuların tendon, baÄŸ doku, eklem ve kas yaralanmalarından kaynaklı daha az sakatlık yaÅŸadığı ortaya konmuÅŸtur. [4] Bu sebeple sporcuların aktivite esnasında kolajen almış olmalarının önemi oldukça fazladır. Olası sakatlık, yaralanma veya incinme durumunda kolajen takviyesi vücut da oluÅŸabilecek problemlerin minimuma inmesini saÄŸlayacaktır.
Sporcuların yaÅŸam tarzı içerisinde diyetin ve saÄŸlıklı beslenmelerinin yeri oldukça büyüktür. Yapılan klinik araÅŸtırmalarda tek başına kolajen ya da kolajen+triptofan içerikli öÄŸünün, aynı miktardaki soya, kazein içerikli öÄŸünden %40 oranında daha doyurucu olduÄŸunu ortaya koymuÅŸ, bir sonraki öÄŸünde de enerji alımını %20 oranında azalttığı sonucunu vermiÅŸtir. AraÅŸtırma sonucunda kolajenin diÄŸer proteinlere kıyasla daha doyurucu etkisi olduÄŸu bildirilmiÅŸtir. [5]
Kolajen peptidler, kolajen yapımından sorumlu olan hücreleri uyararak, daha fazla kolajen üretmelerini saÄŸlar; bu sayede eklem ve baÄŸ doku kaynaklı spor yaralanmalarının önüne geçilmesine yardımcı olur.
Çalışmalar, kolajence zengin diyetlerin sarkopeni (yaÅŸlanmaya baÄŸlı kas erimesi, iskelet kas kitlesi ve gücünün genel ve ilerleyici kaybı ve buna baÄŸlı fiziksel yetersizlik, düÅŸük yaÅŸam kalitesi ve ölüm gibi olumsuz sonuçlara neden olma riskiyle belirlenen bir sendrom) olan kiÅŸilerde kas kütlesini artırmaya ve yaÅŸla birlikte ortaya çıkan kas kütlesi kaybını azaltmaya yardımcı olduÄŸunu göstermektedir. (3)
Sadece eksiklerin tamamlanması için deÄŸil, yine bir baÅŸka klinik çalışmada kolajen peptidlerin, güçlü bir antioksidan etkiye sahip olduÄŸunu ve bu sayede kas dokusunda oluÅŸabilecek hasarlardan koruyabileceÄŸini ortaya koymuÅŸtur.[6]
Kaynaklar: